POSBIYIK: “EREĞLİ’YE NE YAPILMAK İSTENİYOR”...
POSBIYIK: “EREĞLİ’YE NE YAPILMAK İSTENİYOR”...
“BURASI NASIL TURİZM MERKEZİ OLACAK”
Kdz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Eylül ayı Meclis toplantısı öncesinde yaptığı gündem dışı konuşmada, güvenlik güçlerinin balık restoranlarındaki tutumuna tepki gösterdi. Posbıyık “Burayı bir turizm kenti yapmaktan söz ederken, Ereğli’ye ne yapılmak isteniyor” diye sordu.
Eylül ayı Meclis Toplantısı öncesinde gündem dışı konuşan Karadeniz Ereğli belediye başkanı Halil Posbıyık, güvenlik güçlerinin balık restoranındaki uygulamaları konusunda tepki gösterdi. Posbıyık şu açıklamayı yaptı:
“Şimdi üzüldüğüm bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Dün akşam kızımın yaş günüydü. 3 – 4 aydan beri gitmediğim Bozhane’deki balıkçılara balık yemeye gittik. Yaş gününü kutlamak için küçük bir pasta da aldık. Herkes masalarında, bir çoklarını da biliyorum yabancı. Ankara, Düzce, Adapazarı’ndan gelenler de var.
“NERDE, BURAYI TURİZM MEMLEKETİ YAPIYORSUN!”
Biz de dostlarımızla birlikte oturduk. Çocuklarım, torunlarımla birlikte yemek yiyoruz. Bir anda polisler bastı orayı. Resmi polisler. Tanımıyorum, herhalde Zonguldak’tan gelmişler. Herhalde bir takım hadiseler oluyor, şiddet olayları var. GBT yoklaması yapacaklar dedim. Bravo, dedim, takdir ettim. Kaçak kimse var mı onları arıyorlar diye, ama öyle olmadı. GBT falan yapmadılar. Direk masalara gidiyorlar, rakı şişelerini, alıyorlar, zabıt tutuyorlar, fotoğraf çekiyorlar. Tabii o emekçi polislerin kabahati yok. Onlara talimat veren amirlerine, yukarıdakilere sesleniyorum. Bu memleketi turizm memleketi yapacağız diye Kaymakam, Vali hep beraber bağırıyoruz. Nerde, burayı Turizm memleketi yapıyorsun.
“ÇAĞDAŞLIK OLMAYAN YERDE TURİZM OLUR MU”
Çağdaşlık, hukuk, adalet olmayan bir yerde turizm olur mu? Şişeleri masadan topla, bilmem ne, herkes dağılmaya başladı. Kim gelir buraya Düzce’den, Adapazarı’ndan… Böyle bir anlayış olur mu?
Balık sezonu açılmış herkes balık yemeye gelmiş, oraya baskın düzenliyor. Baskın yapacak yerler çok. Belediye plajının ilerisinde derenin ötesinde akşam rezillikler oluyor. Git orada yap baskınını. Benim Kestaneci’deki evin yanında yukarıdan aşağı doğru arabalar dolu, çangır çangır müzikler çalıyor. Açık alanda içki içiyorlar. Orada yap. Radar’a çık. Kafayı çektikten sonra şişelere ateş ediyorlar. Orada yap. Gel, Bağlık lojmanlarında, site kulübün karşısına, orada yerlerde her tarafta gençler içkilerini içiyor. Uzaklara gidiyor.
Orada ise herkes adabı ile yemeğini yiyordu. Ruhsat sorunun mu var? Devlet halletsin. İptal etsin. Saklasın, kapatsın. Ama böyle bir şey olmaz ki. Ereğli’de turizmi geliştiremeyiz ki. Ereğli’ye kimseyi getiremeyiz, bu anlayışla… Yalı Caddesi’ne de aynı anda baskın yapmışlar. Gene içkiler toplanıyor, bilmem ne yapılıyor.
Boşu boşuna turizm diye, Ereğli’ye insan çekelim diye, nüfusu çoğaltalım diye, burası sakin bir yer diye bağırıp duruyoruz. Nasıl bir anlayıştır bu? Kontrol altında tutulan yerlere baskın yapıyorsunuz. Açık alanlarda herkes kafasını çekiyor. İş midir yani?
“BU İŞ DEĞİL, YAZIKTIR”
Ereğli’yi geliştirmek için 6500 yıllık tarih ortaya çıksın diye destekler veriyoruz, yeni olaylar bulunuyor. Ereğli’yi geliştirelim diye, turizmi de geliştirelim diye mücadele veriyoruz. Erdemir’e, diğer sanayicilere dışarıdan iş insanları geliyor. Çok beğeniyorlar buraları, ama bir bakıyorsunuz pat diye baskın yapılıyor. Çoluk çocuk ne yapacağını şaşırıyor insanlar. Herkes tedirgin oluyor ve terk etmeye başlıyor orayı. Ereğli’ye ne yapılmak isteniyor?
Eskiden sahilde insanlar yürüyemezdi, korkudan. Eskiden Bozhane’ye delikanlılar giremezdi, korkudan. Evden dışarı çıkamazdık. Biz aldık bunu arkadaşlarımızla beraber bu noktaya getirdik. Çağdaş bir Ereğli yapmaya çalışıyoruz. Şimdi ne olacak oradan kaçırdın adamları, buralar tehlikeli burada polis baskını oluyor, ben gideyim dağda bayırda arkadaşlarımızla beraber içkimizi içelim, diyecekler. Bu iş değil, yazıktır Ereğli’ye. Ben gelen misafirimi nerede ağırlayacağım. Ben de Radar’a mı götüreyim misafirlerimi? Plajın ötesine mi götüreyim ?
“BİZ DE İL OLMAK İSTİYORUZ DİYE BANGIR BANGIR BAĞIRIRIZ”
Ereğli’ye bu kadar kötülük yaparsanız, biz de il olmak istiyoruz diye bangır bangır bağırırız. Benim yüzme havuzumu alacaksın Kilimli’ye götüreceksin. Burası için çıkmış projeyi… Buralara baskın yapacaksın, yok böyle bir şey! Çalışma şevkimiz kırılıyor. Ereğli’de turizm yönünden büyük bir çaba içerisindeyiz ama şevkimiz kırılıyor. Dün akşam iyi ki gitmişim rezaleti gördüm gözlerimle... Normal yerlerde yemek yemeğe müsaade etmezsen, dağa çıkar insanlar. Her türlü şiddet de olur böyle. Onun için bugün çok üzgünüm arkadaşlar. Gözlerim ile gördüm şahit oldum. Ereğli’ye ne yapılmak isteniyor ben anlamıyorum.”
Eylül ayı Meclis toplantısında daha sonra gündem maddelerine geçildi. Komisyona havale edilen maddelerin görüşülmesi için Meclis yarın da çalışmalarına devam edecek.