25 Kasım'da 'şiddete hayır' diye haykırdılar...

25 Kasım 2024 Pazartesi 17:31

25 Kasım'da 'şiddete hayır' diye haykırdılar...

25 Kasım'da 'şiddete hayır' diye haykırdılar...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Pulat, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Kadına şiddetle mücadele gününde yapılan açıklamada CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Pulat'ın yanı sıra İl Başkan vekili Onur Altuntaş ve ilçe kadın kolları başkanları da yer aldı.

Nazan Pulat'ın açıklaması şöyle:"Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü

 Ülkemizde kadın cinayetlerinin durmadığı, durdurulamadığı zamanlardan geçiyoruz. Dolayısıyla, uzun yıllardır ülkemizde devam eden kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik mücadeleyi yükseltmemiz gereken günlerden geçiyoruz. Şiddetten öte artık bir kadın katliamının yaşandığı günlerden geçiyoruz. Her gün YASTA, HER GÜN İSYANDAYIZ! Kaybettiğimiz tüm kadınları saygıyla anıyoruz! 

1960’da, Dominik Cumhuriyeti’nde, faşist bir diktatör hükümetinin katlettiği Mirabel Kardeşlerin katledildiği gün 25 Kasım ve 25 yıl önce, Birleşmiş Miletler Genel Kurulu’nda Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildi.  O günden bugüne de, Mirabel kardeşlerden bugüne dünyada mücadelenin öncüsü hep kadınlar oldular, hala öyle! Biziz adaletin, eşitlik ve emek mücadelesinin öncüsü olan , şiddetsiz bir dünya için mücadeleye durmadan devam eden inatçı, inançlı, inanan direnen kadınlar!

 Kadına yönelik şiddetin temel nedeni erkek egemen toplumsal, siyasal ve ekonomik koşulların yarattığı eşitsizlik ve toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıktır. İnsan hakkı ihlâli ve ayrımcılık biçimi olarak kadına yönelik şiddet; kültürel, ekonomik, coğrafi sınır tanımaksızın tüm dünyada varlığını artarak sürdürmektedir. Küresel bir sorun olarak uluslararası mücadeleyi gerektiren kadına yönelik şiddet, ülkemizdeki etkilerine de bakıldığında her yönüyle toplumsal bir sorundur.

 Biz kadınların hak ve özgürlüklerini daraltan, medeni yasaya ve laik hukuka kökten saldırı niteliğinde, iktidar gücüyle kadına yönelik şiddeti besleyen bir anlayış körüklenmektedir.

 Kadına yönelik şiddet ile mücadelemiz sürerken, şiddeti önleyici politikaların bütüncül olarak uygulanmasını ön gören uluslararası bir belge olan İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir kişinin kararıyla çıkılarak, kadınları şiddetten koruyacak kurumsal ve siyasi çözümler zayıflatılmıştır. İktidarın, İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi, sözleşmeyle verilen taahhütlere artık bağlı kalmayacağı anlamına gelmektedir ve bunun sonuçları son derece vahimdir.

Yorumlar