Yavuzyılmaz Çayırhan madencilerini yalnız bırakmadı...
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, Çayırhan Termik Santralin ve linyit işletmesinin özelleştirilme sürecine sokulması nedeniyle bugün bir eylem başlatmışlardı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, İşsiz kalmaktan endişe duyan madencilere destek ziyaretinde bulunarak, onları hak arayışı mücadelelerinde yalnız bırakmadı. Eylem nedeniyle kendini madene kapatan yaklaşık 500 maden işçisiyle birlikte sahada bulunan Yavuzyılmaz, “"Türkiye'nin kalbinde, Ankara'nın göbeğindeki bu kıymetli işletmenin özel sektöre peşkeş çekilmesine hiçbir surette müsaade etmiyoruz" diyerek başladığı konuşmasında şunları aktardı:
“Son derece verimli sahalar tekrar özelleştirilmek isteniyor. Bunun adı peşkeştir!”*
Değerli madenci kardeşlerim, mücadeleyi başlattığınız burada, Çayırhan Termik Santrali ve maden sahasında bir aradayız. Sizlere Emeğin ve Madencinin Başkenti Zonguldak’ın selamlarını getirdim. Biliyorum ki özelleştirmeye karşı başlattığınız bu eylem büyüyerek devam edecek. Termik santral ve maden işletmesinden oluşan bu verimli saha 2.000 yılında özel bir şirkete devredilmiş ve 20 yılın sonunda tekrar devlet bünyesine geçmişti. Şu anda burada, Türkiye Kömür İşletmelerinin (TKİ) bir iştiraki olan Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi (KİAŞ) tarafından son derece verimli bir şekilde kömür üretimi yapılıyor ve elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Şimdi bu işletmeler bir kez daha özel sektöre aktarılmak isteniyor. Ne acıdır ki buradaki işletme bunca karlılığına rağmen ve bu karlılık devletin hazinesine aktarılacakken, göz göre göre, danışıklı bir ihale oyunu ile birilerine bir kez daha peşkeş çekilmek isteniyor. Kamudan çıkartılmak isteniyor. Burada bu ihalelerin kimlere gideceği şimdiden bellidir. Bunun adı tek kelimeyle peşkeştir!
Önceki özelleştirme döneminde yatırımların yapılmadığı raporlarla tespit ettik”*
Üstelik bu saha ve santrale özelleştirme yapılan dönemlerde gerekli bakım ve yatırımların yapılmadığını Sayıştay raporlarıyla tespit ettik. Bakın önceki 20 yıl boyunca burayı işleten şirket burada zamanında rehabilitasyon işlerini yapmamış, gerekli bakım, onarım ve tamirat işleri tamamlanmayarak büyük bir işletme zafiyetine yol açılmış. Sayıştay, özel şirket tarafından yapılması gereken 16 milyon 400 bin dolarlık yatırımın yapılmadığının da altını çizmiş. Buna paralel olarak burada emek veren madencilerimiz yıllarca yetersiz iş güvenliği tehdidi altında çalıştırılmak durumunda bırakılmış. Tam bunlardan kurtulduk, doğru bir iş yapıldı, derken AK Parti bu verimli santrali, içinde bulunan 751 personeliyle birlikte ‘varlık satışı’ yöntemiyle özel şirkete satmaya çalışıyor. Diğer taraftan maden sahası kısmında çalışan 1393 maden işçisini de aynı şekilde içinde, yerli ve milli servetimiz kömürlerle birlikte devretmek istiyor.
*“Bu meşale ülkenin yarınları, madencinin yolunun aydınlatılması için yakılmıştır”*
İşçilerimiz güvenli iş ortamında çalışmak ve devletimiz için üretmek istiyor. Burada ihaleyi alan şirket yarın işçilere ‘kardeşim biz sizinle çalışmıyoruz’ derse kim, ne diyebilecek? Bu nedenle işçi kardeşlerimiz kaygılarında da son derece haklıdır. Burada çalışan maden işçilerimizin büyük bir bölümü yurdun dört bir yanından ailelerini geçindirmek için tasını tarağını toplayıp gelmiş insanlar. Çayırhan işçilerinin verdiği bu mücadele aynı zamanda ülkemiz menfaatinedir. Bu mücadele yurdun dört bir yanında, bu madenlerde hakkı olan çoluğumuzun çocuğumuzun yarınları içindir. O nedenle biz sizin bu onurlu mücadelenize sonuna kadar destek olacağız ve bu peşkeşe birlikte hayır diyeceğiz. Bu meşale yarınını göremeyen madencinin yolunun aydınlatılması için yakılmıştır. Bu meşale ülkenin verimli kaynaklarının har vurulup harman savrulmasına engel olmak için yakılmıştır. Burada metrelerce yerin altında madenciler hak arayış eylemi yapıyor ancak Enerji Bakanlığı Bakan Yardımcısı geldi iki cümle kurdu sonra çekip gitti. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Madenciyi dinlemek, derdini anlamak ve çözüm sunmak zorundasınız. Ben bir Zonguldak Milletvekili olarak Zonguldak’taki madenci arkadaşlarımla da görüşerek buraya geldim. Beş bin maden şehidinin olduğu memleketin hassasiyetleriyle yurdun dört bir yanında, hangi madencinin hakkı yense yanlarında olmaya devam edeceğiz. Buradan tüm siyasi partilere de sesleniyorum. Bugün bir deprem olsa beşikteki çocuğunu bırakıp enkaza girecek kahraman madencilerimize, vatanın bu onurlu evlatlarına sahip çıkma zamanıdır. Burayı bir kale gibi koruyalım ve ülkemiz hazinesine para kazandıracak bu milli servetimize sahip çıkalım. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu onurlu mücadeleyi başlatan madencilerimizi yalnız bırakmayacağız.”